Kadınlarda doğal yollarla gebeliğin oluşabilmesi için fallopian tüplerin mutlak açık ve çalışıyor olması gerekir. Gebelik oluşumunda sperm ve yumurtanın karşılaştığı ve döllenmenin başladığı yer tüpler yani kanallardır. Yumurtalıktan serbest kalan yumurta, tüplerin ucundaki fimbria denilen tüysü hücreler tarafından yakalanır ve kanal boyu ilerler ve spermle karşılaştığında sağlıklı bir birleşme olursa döllenip embriyo olarak rahmin içine yuvalanmak üzere hareketine devam eder. Kadında bunu sağlayan iki adet tüp ve iki adet yumurtalık vardır.
İşte bu kanalların herhangi bir sebeple, iki taraflı bloke olması durumunda doğal yollarla gebelik şansı ortadan kalkar. Tüplerin tıkalı olmasının bazı ön görülebilir sebepleri vardır. Az bir kısmı da doğuştan itibaren ya kapalı ya da yoktur. Tüplerin kapalı olduğunu en iyi HSG denilen tüp rahim filmi, histerosalpingografi ile anlayabiliriz.
Tüpler ya rahme ile bağlandığı yerden tıkalı olabileceği gibi, uzak ucu olan ampuller *fimbrial taraftan da tıkanmış olabilir. Tedavi yaklaşım farklılıkları yüzünden bu iki nokta önemlidir.
Tıkanmaya sebepler arasında;
- iyi tedavi edilmeyen genital enfeksiyonlar ki özellikle clamidia, üreoplanzma ve gonore sayılabilir.
- karın içi geçirilen kanamalı ya da iltahabi hastalıklar (patlamış apandisitten, kolanjit ataklarına, abseye, kanamalı kistlere kadar geniş bir spektrum vardır)
- endometriozis hastalığının ileri evreleri
- tüberküloz hastalığı gibi granülomatöz hastalıklar
- dış gebelik gibi direkt tüplere ait sorunlar
- doğum kontrol yöntemi olarak tüplerin bağlanması durumu
Bunlar ilk akla gelen sebepler olabilir.
Tüplerin rahme uzak uçtan tıkalı olması durumunda hidrosalpenks denilen ve tüpün hem kapalı hem de içindeki sıvı dolayısıyla hastalıklı olduğu haller özel durumlardır.
Gelelim tedavisine. Tüpler adezyon dediğimiz basit çevre dokulara yapışıklık sebebiyle kapalı ya da bozuk fonksiyonlu ise genellikle laparoskopik yöntemlerle kolaylıkla açılabilir. Eğer bir dış gebelik sebebiyle ameliyat yapmak gerekirse durumun klinik aciliyetine göre tüp alınmadan sadece dış gebelik ürünü çıkartılabilir. Hidrosalpenks durumunda tüplerin çıkartılması önerilir. Hatta hasta tüp bebek hastası bile olsa, yani tüplerin çalışma zorunluluğu olmasa bile transfer edilen embriyonun rahim içine tutunup gebeliğin sağlıklı devam edebilmesi için içi sıvı dolu ve tıkalı olan tüpler alınmalıdır.
Tüplerin açılması için mikrocerrahi ameliyatları laporoskopik yöntemlerle yapılabiliyor olsa da günümüzde böyle çiftlere bu ameliyatlar yerine başarı şansı daha yüksek olan tüp bebek tedavilerinin önerilmesi daha kabul gören bir yaklaşım haline döndü.
Her zaman söylediğim gibi hastalar için prensipte belli yaklaşımlar olmakla birlikte her hastanın hikayesi, beklentileri ve tıbbi olabilirlikleri bir arada değerlendirilerek kişiselleştirilmiş yaklaşımlar başarıyı daha kolay getirir.