Ağrısız Doğum (Epidural Anestezi) Nedir?
Vajinal ya da daha sık bilinen adıyla normal doğum, rahimin belli bir ritim ve basınçla kasılması ile rahim ağzının açılması ve bebeğin dünyaya gelmesidir. Bir cümle kadar basit ve kolay değildir normal doğum elbette. Sağlıklı bir doğum için çok sayıda bileşenin aynı anda ve doğru sıralama ile olması gerekir. Rahim kasılması yani sancı, ağrı kadınların gözünü korkutabilir.
Ağrısız, epidural ile normal doğumda, omurganın belli bir aralığına, işinde usta anestezi uzmanları tarafından yerleştirilen çok ince bir kateter ile ilaç verilerek doğum anında gelen kasılmaları durdurmadan ama anne adayının ağrıları hissetmesi durdurularak sağlanan konforlu bir doğum şeklidir. Belli bir rahim ağzı açıklığına kadar ilaç verilmesi başlatılmadığından sıfır ağrı ile doğumun gerçekleşmediğini de hatırlatmak isterim.
Çatlatma iğnesi nedir, ne işe yarar?
Her ay düzenli adet görebilen bir kadında kendiliğinden gerçekleşmekte olan yumurta çatlaması, yumurta geliştirici tedavilerde aşılma olsun, tüp bebek tedavileri olsun dışarıdan desteğe ihtiyaç duyar. İşte vücudun kendiliğinden gerçekleştirebildiği bu doğal durumu sağlayan hormonların bir iğne aracılığı ile doğru zamanda, planlanmış bir şekilde uygulanması halidir. Aslında daha doğru adı yumurta olgunlaştırma iğnesidir. Yumurta ancak belli bir olgunluğa ulaştığında doğal yollarda kadının kanallarında, tedavilerde ise laboratuvar ortamında sperm ile döllenebilir.
Embriyo kaçıncı gün transfer edilmelidir?
Embriyo sperm ve yumurtanın birleşmesi sonucu oluşan var olabilmemiz için gereken ilk hücre grubu aslında. Tüp bebek tedavilerinde embriyo oluşturma, geliştirme çok kıymetli ve zahmetli bir iş. Kesinlikle deneyim ve iyi teknoloji gerektiriyor. Anne adayını gebeliğe götüren yolda en önemli aşama hangi embriyo transferidir. Doğru hazırlanmış bir rahme embriyo kaçıncı gününde transfer edilmelidir sorusunun hastaya göre cevaplanması gerekir.
İdeal seçim blastokist denilen beşinci gün embriyosudur. Günümüzde laboratuvar koşullarında gelinebilen en son aşama blast embriyodur. Ama şartlara göre 2 ya da 3. günlerdeki embriyolar da transfer edilebilir ve gebelik beklentisi, embriyoların gününe göre gösterdiği büyüme hızına ve kalitesine uygun ise başarılı sonuçlar alınabilir.
Blast ya da 5. Gün embriyolar ise fiziksel streslerden dayanıklı bir şekilde geçmiş, spermin yaratabileceği ufak sorunları tamir edebilmiş ve eğer ihtiyaç varsa genetik test yapılabilir haldeki güçlü embriyolardır. Transfer edilen embriyo sayısını da azaltmayı sağlayarak, istenmeyen çoğul gebeliklerin de önüne geçmekte faydalıdır.
Tüp bebek için ideal sezon: Yazın mı kışın mı?
Tüp bebek tedavisinin başarısının mevsimsel olarak değişiklik göstermediği bilinmektedir. İdeal olan zaman hastanın kendini hazır hissettiği zamandır. Ayrıca tüp bebek tedavileri günümüzde çok fazla sayıda çiftin ihtiyaç duyduğu ve çoğu zaman tekrarlama gerekliliği olduğu için artık sadece yumurta büyütme, toplama ve transferden ibaret olmaktan çıktı. Ön hazırlık tedavileri, genetik incelemeler, rahim içi hazırlıklar, dondurma-çözmeler, operasyonlar derken uzun bir zamana yayıldı. Bu nedenle en önemli iki şey; hastanın kendini hazır hissetmesi ve uygun seçilmiş embriyonun iyi hazırlanmış bir rahme transferi olduğundan mevsimler gelip geçebilir.
Sağlıklı Embriyo Seçimi – Preimplantasyon genetik tanı nedir?
Embriyoların fiziksel durumlarını derecelendirmeye morfoloji diyoruz ve 1 den 4 e kadar derecelendiriyoruz. Gebelik beklentisi en yüksek embriyolar 1-2. Derece olan iyi embriyolar ve bu 2.-3. ve 5. gün embriyolarının hepsinde böyle. Ancak iyi görüntünün altında her zaman sağlıklı embriyolar olmayabilir. Bu nedenle ihtiyaç durumunda embriyolardan biyopsi alarak genetik inceleme yapmak mümkündür. Transfer öncesi embriyoya genetik tanı ihtiyacı olan hastalar şöyle özetlenebilir; ileri yaş kadın, yaşlanmış yumurta, ileri derecede bozuk sperm, çok sayıda başarısız tüp bebek tedavisi, çok sayıda tüp bebek tedavisi ya da kendiliğinden gebeliklerin kaybı, ailede bilinen genetik hastalıkların varlığıdır. Ya da sadece hasta endişesi ve isteği ile de yapılabilir. Bu testler tedaviye ciddi anlamda ek maliyet getireceği ve embriyoya fiziksel bir travma olduğu için doğru hasta seçimleri çok önemlidir. Gebelik başarısını sağlıklı embriyonun seçilmesi ile arttırdığı tartışılmaz ancak her genetik olarak test edilmiş embriyo pozitif gebelik sonucu demek değildir. Çok sayıda faktörün gebelik ve devamında rol aldığı hastalara iyi bir şekilde anlatılmalıdır. Bu tedaviler sonrasında devam eden gebeliklerde, testten geçmiş genetik hastalıklar açısından hamileliğin güvenli olacağını da eklemek isterim.
Tüp bebek kaç yumurta büyütmek hedeflenmeli?
Tüp bebek tedavilerinde büyütülen yumurta sayısı her hastanın kapasitesi ile sınırlıdır. Yani aslında gerçek anlamda ideal tek bir rakam yoktur. 20 yaşında bir kadınla 40 lı yaşlarda bir kadının ideal yumurta sayısı beklentisi aynı olamaz. Bu nedenle bir kadının tedaviye başlayacağı ayda ultrason muayenesinde görünen yumurta keseciği sayısı ne kadarsa ideal olan, doğru ilaç uygulamaları ile tüm bu kesecikleri büyütebilmek ve dışarıya sağlıklı, olgun yumurta olarak alabilmektir.
Embriyo biriktirmek, havuz tedavisi her çifte gerekiyor mu?
Embriyo havuzu adını verdiğimiz embriyo biriktirme tedavileri bazı gurup hastalarda önem taşımaktadır. Özellikle yumurta rezervi çok azalmış kadınlarda ister embriyo olsun, ister yumurta olsun tekrarlayan tedavilerle bu sağlanmalıdır. Oluşturulan embriyolar transfer edilmeden, gününe uygun olarak dondurulur ve saklanır. Amaç alınabilecek maksimum performans sonrası gerekli ise genetik testlerin de yapılarak sağlıklı bulunan embriyoların transferinin sağlanmasıdır.
Düşük AMH (anti müllerian hormon) değeri ne anlatır?
Anti Müllerien Hormon, AMH testi kadındaki yumurta kapasitesinin, kan testi yoluyla rakamsal olarak saptanmasını sağlayan, günümüzde oldukça popüler bir testtir. Bu test değerinin 1,5 sınırı ve altında olması kadın için doğurganlığın azalmaya başladığının göstergesidir. Elbette sadece tek bir testle bu kanıya varmak doğru olmayacağından, kendinden şüphe duyan kadınların mutlaka tüp bebek uzmanı tarafından muayene edilmesini öneririm. Doğurganlık için gerekli tedbirlerin doğru zamanda alınması çok önemlidir ve günümüzde evli ve bekar tüm kadınlar için seçenekler yasal olarak mevcuttur. Konu hakkında daha detaylı makalelere sitemden ulaşabilirsiniz.
Bakire kadınlarda yumurta dondurma işlemi nasıl yapılıyor?
Toplumumuzda bekaret hala önemini korumakta. Ve bekar kadınlara sunulan yumurta dondurma hakkı bu soru nedeniyle kafaları karıştırmakta, bir çok genç kadını sırf bu nedenle caydırmaktadır. Tüp bebek tedavilerinin benzeri uygulanan yumurta dondurma tedavilerinde muayeneler illa vajinal yoldan yapılmak zorunda değildir. Karından, idrar kesesi tam doluyken yapılan ultrasonlar da bize yeterli bilgileri vermektedir. Yumurta toplam işlemi de eğer fiziksel bir engel, riskli bir durum yok ise konuda deneyimli uzmanlar tarafından karından kolaylıkla yapılmaktadır. Anestezi altında yapılan bu işlemde kızlık zarı hiç bir koşulda zarar görmeden tamamlanabilir. Çok sayıda hastamın ricası ile, bu konudaki bilinçlendirmeyi arttırmak için bunu tekrar etmek istiyorum ki bakire kadınlar da yumurta dondurma işlemini kızlık zarı bozulmadan, karından yumurta toplama işlemi ile yaptırabilir. Yeter ki doğru adresleri bulabilsinler.
Hidrosalpenks (tüplerde sıvı toplanması) nedir?
Kadınlarda döllenmenin gerçekleştiği yer yumurtalıklarla rahim arasında geçit görevi gören kanallardır. Yumurtayla spermin ilk karşılaştıkları yer tüplerdir ve döllenme gerçekleştikten sonra embriyonun rahme doğru hareketini de gene sağlıklı çalışan tüplerdeki tüysü hücreler sağlar. İşte tüplerin tıkanması durumunda bu ilk karşılaşma hiç gerçekleşemeyeceğinden kendiliğinden gebelik mümkün olmaz. İkinci bir durum ise tüplerin kapalı olması ile birlikte içerisinde sıvı, kan ya da iltihap barındırması ve şişmesidir. Bu durumun adı hidrosalpenkstir. Ve tedavi yani tüp bebekle de olsa gebeliğin gerçekleşmesini engeller. Çünkü laboratuvar ortamında geliştirilmiş bir embriyonun rahme bırakılması sonrasında bu tüp içindeki sıvı ya da iltihap bebeğin tutunacağı alana gelerek bozar ve embriyonun tutunmasını engeller. Tanı koymak için en iyi yol HSG denilen rahim filminin çekilmesidir. İleri durumlarda ultrasonda da görmek mümkündür. Tedavisi rahim tüp ilişkisini kesmektir. Yani hastalıklı tüplerin ameliyat ile mümkünse çıkartılması değil ise bağlanması gerekir. Kapalı ameliyatlar yani laparoskopi en iyi seçenektir.