Laparoskopi günümüzde doğum dışında nerede ise tüm kadın hastalıklarında ilk tercih edılen kapalı cerrahi yöntemidir.
Endoskopik ameliyatlara kapalı ameliyat diyoruz. Daha az kanamaya neden olduğundan halkımız “kansız ameliyat” olarak adlandırmıştır. Günümüzde birçok kadın hastalığının bu yolla tanınıp, ameliyat edilebilmesi mümkün. Prensip karın boşluğunu büyük kesiler açmadan kamera ve ışık yardımıyla görmek ve tüm ameliyatı küçük kesiler kullanarak, bu iş için özel dizayn edilmiş aletlerle yapmaktır.
Göbek deliğinin kullanıldığı bir santimetrelik kesiden kamera ile sadece rahim, yumurtalıklar ve tüpler değil karın içindeki tüm yapıları direkt görebiliyoruz. Bu ameliyatlar ilk uygulandığında cerrah kamerayı dürbün gibi kullanıp sadece hastalığı tanımaya çalışırmış. Günümüzde ise teknoloji bize bu konuda çok büyük kolaylıklar sağlıyor. Karşımızdaki televizyon ekranına bakarken, elimizdeki aletleri ustaca kullanarak ameliyatları gerçekleştiriyoruz. Dokunma duyusu olmadan, üç boyutlu bir ortamı iki boyutlu ekrandan takip ederek, kapalı alanda büyük işler yapıyoruz. İyi bir laparoskopisti sınırlayan çok az şey vardır.
Bu yöntemde hasta anestezi altındayken karın içine kardondioksit gazı verilerek karın şişirilir. Böylelikle karın içinde alan açılarak; barsaklar, rahim, yumurtalik ve tuplerden uzaklaştırılır. Göbek deliğinden ince bir kamera karın içine yerleştirilir ve karın cildine milimetrik birkaç kesi yapılarak ameliyat kansız ve ağrısız olarak kolaylıkla yapılır.
Laparoskopi ameliyatlarının hasta için ne gibi avantajları var?
Hasta için çok konforlu bir ameliyattır. Ameliyat sonrasında çok kısa sürede ayağa kalkabilmekte, yemek yemeye başlayabilmekte ve daha az ağrı hissetmektedir. Bazı ameliyatlarda aynı gün ya da ertesi gün evine gidebilmektedir. Kullanılandığımız optik cihazlar bir mikroskop vazifesi görerek küçük damarlardaki kanamaları bile görüp, durdurmamızı sağlamaktadır. Mesela bu tip kanamalar açık ameliyatlar sonrasında karıniçi yapışıklıklara neden olup ağrı ya da infertilite sorunlarına yol açabilirken laparoskopi ameliyatlarında bu risk ortadan kaldırmaktadır.
Mikrocerrahi gerektiren işlemler, ulaşılması güç yerlerdeki girişimler de bu ameliyatın avantajlarındandır. Sadece hastalıklı dokunun çıkartılması ve geride sağlıklı dokuların işlevselliğini koruması özellikle yumurtalıklara yapılan işlemler için henüz çocuk sahibi olmamış kadınlarda hayati önem taşımaktadır.
Laparoskopi yöntemi jinekolojide birçok hastalığın tedavisinde kullanılmaktadır;
- Yumurtalık kistleri
- Miyomlar
- Kanser cerrahisi
- Tüplerin bağlanması ve tüplerde tıkanıklık
- Dış gebelik
- Rahim ameliyatı
- Infertilite
- Tedaviye yanıtsız kasık ağrıları
- İdrar kaçırma
Hangi ameliyatları bu teknikle yapabilmektedir?
Kadın doğumu ilgilendiren hemen hemen tüm ameliyatları bu yolla yapılabilir. Tanısal amaçla yapılan ameliyatlar en basit olanlarıdır. Burada karın içi organlara bakıp, rahim şekli, yumurtalıkla tüplerin ilişkisi değerlendirilir. Rahim içinden verilen özel, renkli bir maddenin tüplerden geçip geçmediği kontrolü ile infertilite hastalarında nedenlerden birini elenmiş olur. Eğer sorun görülürse, tanısal ameliyat yön değiştirerek tedavi edici ameliyata döner ve aynı seans içinde tanısı konulan sorun çözülür. Mesela dış gebelik (ektopik gebelik), anne adayının hayatını tehdit edecek, büyük sorunlara yol açabilecek kadar ciddi olabilir. Ameliyatla tedavi edilmesi düşünüldüğünde, laparoskopik ameliyatlar hasta için çok konforlu ve hızlı bir çözümdür.
Çocuk sahibi olmak isteyen hastalarda özellikle tüplerde meydana gelmiş hasara bağlı şişkinlik (hidrosalphenks) durumunda, tüp bebek tedavisi öncesi kanallarla rahim arasındaki ilişkinin kesilmesi şarttır. İşte laparoskopi ameliyatları burada da çok işe yarayan pratik ameliyatlardır.
Karıniçi organlarının yapışıklıklarından kaynaklanan sorunlarda bunların açılması (adezyoliziz) hayat konforunu arttırarak hastanın ağrılardan kurtulmasına yardımcı olur. Tüplerin normal hareketliliğine dönmesi ile kendiliğinden gebe kalabilmeyi sağlayabilmektedir.
Çocuk istemeyen çiftler için de aynı ameliyatı, geridönüşümü çok zor olduğundan, ileri yaş kadınlarda doğum kontrolü (tüp ligasyonu) için yapılır. Düşününüz ki tüplerin bağlanması eskiden kocaman bir ameliyatken, hastalar günlerce hastanede yatıp, ağrılı bir süreç yaşarken şimdi laparoskopi ameliyatı ile ameliyatın akşamında evine gidebilmekte, normal yaşantısına hızla geri dönmektedir.
Çikolata kistleri (endometrioma) ve hastalığı, dermid kistler (içinde saç, diş, yağ gibi dokular barındırır) laparoskopi ameliyatları içinde çok özellikli bir yer tutar. İleri evre endometriozis hastalarında hayatın ızdırap olmasından çıkmasında bu cerrahi çok kıymetlidir. Üreme çağındaki kadınlarda bu cerrahi özellikle yumurtalık rezervinin korunmasında altın standart olarak belirlenmiştir.
Laparoskopik ameliyatı herkese yapılabilir mi?
Daha önceden karın organlarıyla ilgili geçirilmiş ameliyatlar bazen laparoskopi ameliyatı yapılmasına engel olabilir. Karın içinde ileri derecede yapışıklık olan hastalarda laparoskopi ameliyatı teknik olarak mümkün olmaz. Aşırı obez hastalarda, ileri derecede kalp yetmezliği olan hastalarda yine laparoskopi tercih edilmez.