Skip to content
FacebookYouTubeInstagramTwitterGoogle+
Op. Dr. Aytun AktanOp. Dr. Aytun Aktan
Op. Dr. Aytun Aktan
Kadın Hastalıkları ve Doğum, Tüp Bebek Uzmanı
0530 031 13 70Vital Fulya Plaza Teşvikiye, Hakkı Yeten Cad. No:23, Kat:2 Şişli - İstanbul

0530 031 13 70

RANDEVU TEL

info@draytunaktan.com
  • Op. Dr. Aytun Aktan
  • Kadın
    Hastalıkları
  • Gebelik
    Takibi
  • Doğum ve
    Lohusalık
  • Kısırlık ve
    Tüp Bebek
    Tedavileri
    • Tüp Bebek Tedavisi
    • Tüp Bebek Tedavisine Ne Zaman Başvurmalısınız?
    • İnfertilite (Kısırlık) Nedir?
    • Kadına ait İnfertilite nedenleri
    • Erkeğe Ait İnfertilite Nedenleri
  • Laparoskopi &
    Histeroskopi
    • Laparoskopi
    • Histeroskopi
  • Blog
  • Galeri
    • Prensler & Prensesler
    • Videolar
    • Gazete Haberleri
  • Randevu &
    İletişim
  • Op. Dr. Aytun Aktan
  • Kadın
    Hastalıkları
  • Gebelik
    Takibi
  • Doğum ve
    Lohusalık
  • Kısırlık ve
    Tüp Bebek
    Tedavileri
    • Tüp Bebek Tedavisi
    • Tüp Bebek Tedavisine Ne Zaman Başvurmalısınız?
    • İnfertilite (Kısırlık) Nedir?
    • Kadına ait İnfertilite nedenleri
    • Erkeğe Ait İnfertilite Nedenleri
  • Laparoskopi &
    Histeroskopi
    • Laparoskopi
    • Histeroskopi
  • Blog
  • Galeri
    • Prensler & Prensesler
    • Videolar
    • Gazete Haberleri
  • Randevu &
    İletişim

Doğum ve Lohusalık

Normal Doğum

Normal Doğum 

Her doğum bir mucize.. Biz kadın doğum doktorları ne şanslıyız ki bu mucizeye defalarca tanıklık edebiliyoruz..

Anne adaylarına yönlendirilen ilk soru doğumu normal mi yoksa sezaryen mi tercih ettiğidir. Günümüzde sezaryen modern doğum yöntemi olarak görülmektedir. Bu normal doğumu eski moda olarak değerlendirmek demektir ki bu görüş tamamen yanlıştır. Normal doğum doğal, sağlıklı ve güvenlidir.

Tabi ki sezaryen doğumu kötülemek de doğru olmaz. Çünkü sezaryen gerçekten gerekli olduğunda harika bir yöntemdir.

Doğum zamanı yaklaşırken; anne adaylarına normal doğumun neden bu kadar önemli olduğunu, normal doğum sayesinde anne ve bebeğin neler kazanacağını  tam olarak anlatmak  oldukça önemlidir.

Normal doğum nedir?

Normal doğum; en az 37 haftayı doldurmuş bebeğin vajinal yoldan rahim dışına çıkması olarak tanımlanabilir. Normal doğum mümkün olduğunca müdahale edilmeden yapılır. Çünkü hem annenin bedeni hem de bebek ne yapacaklarını tam olarak bildiği mükemmel bir sistem içindedir. Anne ve bebek fiziksel ve duygusal açıdan desteklenerek işleyişe katkı sağlanmalıdır.

İlaç ve cerrahi müdahaleye maruz kalmayan anne bebeğini doğal hormonların etkisi altında doğurmaktadır. Bu süreçte anne doğumun her anının farkındadır. Bebek ise normal doğumda daha aktif roldedir. Normal doğum sürecinde salgılanan hormonlar hem anne hem de bebek üzerinde olumlu etkilere sahiptir.

Normal doğum olacak diye tıbbi müdahalelerin hepsinden kaçınılması da doğru değildir. Gerektiğinde anne ve bebeğin sağlığı için bazı desteklerin de yapılması gerekebilmektedir.

Doğum belirtileri nelerdir?

  • Kasılmalar: Gerçek doğum sancıları giderek artan sıklıkla ve şiddette devam eder. Kasılmaları hissettiğinizde saatinize bakın ve bir sonraki kasılmanın kaç dakika sonra geldiğini hesaplayın. Eğer kasılmalar düzenli ise doktorunuza başvurun.
  • Su gelmesi: Bebek anne rahmi içinde “amniyon sıvısı” denilen bir sıvı içindedir. Bu sıvının boşalması halinde kasılmanız olmasa bile hemen doktorunuzu aramanız gerekir. Amniyon sıvısı bebeğinizi enfeksiyonlara karşı korur. Sıvı boşaldıktan sonra en geç 12 saat içinde doğum gerçekleşmelidir. Su bazen çok miktarda bazen de azar azar gelebilir ve genellikle berrak renksizdir.
  • Kanama/ nişan gelmesi: Rahim içindeki bazı salgılar rahim ağzında birikir ve tıkaç görevi görür. Bu mukusumsu tıkaç bebeği enfeksiyonlara karşı korumaktadır. Tıkacın açılması ve vajinadan atılması sırasında kanama meydana gelir. Buna halk arasında nişan gelmesi de denilmektedir. Başka bir belirti olmasa bile bu durumda da hemen doktoru aramanız gerekir.

Normal doğum ne kadar sürer?

Pek çok kadın doğum sancılarının başladığı andan itibaren doğumun başladığını düşünür. Ancak tıbbi olarak rahim ağzının 4 cm açıldığı andan itibaren doğum başlamış kabul edilir. Daha sonraki aşama sıklaşan doğum sancıları ile rahim ağzının açıklığının 10 cm’e ulaşmasıdır. Bunu bebeğin ve eşinin (plasenta) rahimden dışarı çıkması izler.

Normal doğumun süresi kişiden kişiye değişmektedir. Hatta aynı kişinin birinci ve ikinci gebeliklerinde bile durum farklıdır. Ancak ortalama olarak; rahim 4 cm açıldıktan sonra (tıbben doğum süresi başladığında) her saat başı 1 cm daha açılır. Yani 6-8 saat arasında 10 cm açıklığa ulaşılır. Annenin doğru zamanda ve doğru şekilde ıkınması ile 30-60 dakika içinde bebeğin doğumu gerçekleşir.

Doğum süresi daha önce doğum yapmış annelerde, ilk kez doğum yapan annelere göre daha kısa olmaktadır. İlk doğumlar yaklaşık 10 saat civarında sürerken sonraki doğumlar 6-7 saat  hatta bazen daha kısa sürebilmektedir.

Epidural anestezi ile ağrısız normal doğum

Doğum sancısı kişiden kişiye değişmekle beraber, genellikle oldukça yoğun ve şiddetli hissedilen bir ağrıdır. Bu nedenle anne adayları en çok bu sancılardan çekindikleri için normal doğumdan korkabilirler.

Günümüzde epidural anestezi sayesinde anne adayları ağrı hissetmeden normal doğum yapabilme şansına sahiptir.

Peki nedir bu epidural anestezi?

Omurga çevresinde “dura” adı verilen zar bulunmaktadır. Epidural anestezi de bu zarın etrafına anestezik madde verilir ve bu sayede ağrı beyne ulaşmaz. Epidural adı da buradan gelmektedir.

Eğer bu bölgede motor fonksiyonları (yani hareketi) sağlayan sinirler de anesteziden etkilenirse; uygulama yapılan bölgenin altında kalan vücut kısmı hem duyu kaybına uğrar hem de hareket edemez. Yani hasta beden aşağısını ne hisseder ne de hareket ettirebilir. Bu uygulama sezaryen ameliyatlarında kullanılır.

Normal doğumda uygulanan epidural anestezi de ise amaç sadece ağrı hissinin ortadan kaldırılması olduğu için; epidural aralığa daha az dozlarda anestezi verilir. Bu sayede anne adayı ağrı duymaz ama belden aşağısında his vardır, bacaklarını oynatabilir.

Günümüzde epidural anestezi; hem normal hem de sezaryen ile doğumlarda en sık kullanılan anestezi yöntemi haline gelmiştir. Ancak bunlar dışında; miyomun çıkarılması, rahim ameliyatları, idrar kesesi ameliyatları gibi diğer cerrahi işlemlerde de tercih edilebilmektedir.

Epidural anestezi nasıl uygulanır?

Normal doğumda uygulanan epidural anestezi; rahim kasılmaları düzenli hale geldikten sonra ya da rahim açıklığı 4 santimetreye ulaştığında (yani tıbben doğum başladığında) uygulanır.

Anne adayının bel bölgesinde bulunan ve “epidural saha” adı verilen bölgeye ince bir kateter yerleştirilir. Bu kateterden anestezik maddeler verilir. Bu işlemler sırasında anne adayı acı hissetmez.

En iyi uygulama anne adayı rahatken kateterin yerleştirilip, ilaç uygulaması için doğru zamanı beklenmesidir.

Doğumun uzaması halinde anne adayının ağrı duymaya başlamasının engellenmesi için ek dozlar verilebilmektedir.

Normal doğumdan hemen sonra sezaryen doğumumdan 24 saat sonra kateter çıkarılır. Kateter çıkarılırken de bir rahatsızlık hissedilmez.

Normal doğumun riskleri var mıdır?

Sezaryen doğumun olduğu gibi normal doğumun da riskleri vardır.  Ancak hızlı ve doğru müdahaleler ile bu riskler en aza indirilebilmektedir. Deneyimli bir doktor ve ekibi, tam teşekküllü bir hastane olmazda olmazlardır.

Normal doğumda gözlenebilecek bazı sorunlar şöyle sıralanabilir:

  • Kordon sarkması
  • Bebeğin kalp atımlarının yavaşlaması
  • Kordon sıkışması
  • Plasentanın (bebeğin eşinin) erken ayrılması
  • Doğuma bağlı rahimde sarkma
  • Doğum sonrası idrar kaçırma problemleri
  • Ikınma nedeni ile gözün retina bölgesinde yırtıklar
  • Vajinada yırtıklar

Bu sorunların görülme olasılığı düşüktür. Üstelik ehil ellerde anında ve doğru müdahaleler ile problemlerin üstesinden gelinebilmektedir.

Normal doğumdan sonra

Bebek doğar doğmaz annenin göğsüne yatırılır. Bu doğumla beraber ciddi bir travma yaşayan bebek için oldukça gereklidir. Çünkü bebek aylaca durduğu sıcacık, karanlık, ıslak ortamdan birden bire ışıkların, yabancı insanların ve şeylerin olduğu bir ortama geçer. Üstelik ilk defa ciğerlerini kullanmak, artık kordondan değil kendi emerek beslenmek zorundadır. Tüm bu karmaşanın içinde tek tanıdık kişi annesidir. Annesinin kokusu, teni ve sesi bebeğin doğduktan sonra hissettiği ilk güven duygusunu sağlar.

Normal doğumdan sonra anne ve bebeği genellikle doğumdan sonra 24 saat içinde taburcu edilirler.

Bundan sonra anne lohusalık dönemine girer ve dikkat etmesi gereken bazı hususlar vardır. Detaylı bilgi için tıklayınız

Sezaryen Doğum

Anne adayının normal doğum yapmasına engel olan bir durum söz konusuysa ya da anne adayı normal doğum yapmak istemiyorsa sezaryen doğum tercih edilmektedir.

Anestezi tekniklerinin ve ameliyat yöntemlerinin gelişmesi, ameliyatlarda karşılaşılabilecek enfeksiyonların önlenmesinde oldukça etkili olan antibiyotiklerin olması sezaryen ile doğumu kolaylaştırmış ve sık tercih edilen hale getirmiştir.

Sezaryen doğum ne zaman yapılır?

Sezaryen doğum; bebeğin anne karnından açılan kesi ile rahimden çıkarılmasıdır. Gebeliğin gidişatına bağlı olarak farklı gebelik haftalarında yapılabilmektedir. Genellikle 39. haftada planlanmaktadır.

Ancak sezaryen; bebeğin ve anne adayının sağlığı ile ilgili bazı durumlarda acil olarak da planlanabilmektedir.

Sezaryen doğumun tercih edildiği durumlar şöyle sıralanabilir:

  • Bebeğin doğum kanalında ters olarak durması (başının aşağıda olmaması)
  • Plasentanın (bebeğin eşinin) rahim ağzını kapatması
  • Plasentanın ( bebeğin eşinin) rahim duvarından erken ayrılması
  • Anne adayının çatısının dar olması
  • Bebekle ilgili bazı yapısal anormalliklerin olması
  • Bebeğin 4 kilodan iri olması durumu
  • Çoğul gebelikler
  • Anne adayı açısından ıkınmanın riskli olduğu durumlar
  • Anne  adayında herpes enfeksiyonu, genital siğil gibi rahatsızlıkların bulunması
  • Anne adayının daha önceden geçirmiş olduğu operasyonlar
  • Normal doğumda sıkıntı yaratabilecek rahimde miyomların olması
  • Anne adayının normal doğumdan korkması

Sezaryen doğumda hangi anestezi uygulamaları tercih edilir?

Duruma göre genel anestezi ya da lokal anestezi uygulanır. Günümüzde anne adaylarının da doğuma dahil olması, bebeklerini doğar doğmaz kucaklarına alabilmesi için lokal anestezi uygulamaları daha fazla tercih edilmektedir.

Lokal anestezi ya epidural anestezi ya da spinal anestezi olarak uygulanmaktadır. Bu anestezi türlerinde anne adayı kendindedir ancak hiçbir şekilde ağrı hissetmez.

Epidural anestezi nedir? 

Sezaryen doğum ne kadar sürer?

Sezaryen doğum; herhangi bir komplikasyon olmaması halinde genellikle 30-60 dakika arasında sürmektedir. İlk defa sezaryen doğum yapan kişilerde bu süre daha kısa, iki ya da üç sezaryen geçiren kişilerde ise daha uzun olabilmektedir.

Sezaryen doğumdan sonra iyileşme süresi nedir?

Sezaryen doğumdan sonra anne ve bebeği 2 gün hastanede kaldıktan sonra taburcu edilir. Genellikle anne 1 hafta sonra rahatlıkla hareket etmeye ve normal yaşantısına dönmeye başlar.

Lohusalık

Hafta hafta saydınız, eşyalarını tüm giysilerini tek tek seçtiniz, odasını hazırladınız, uzun uğraşlarla ismini buldunuz, son haftalara doğru giderek sabırsızlandınız.. Nihayet minik yavrunuzu kucağınıza aldınız ve mutlu son! Durun durun asıl şimdi başlıyor her şey..

Tıptaki adı “postpartum” olan lohusalık; doğumdan sonra anne vücudunun gebelikten önceki haline dönüşüne kadar geçen süreyi ifade eder. Yaklaşık 40 gün içinde de bu sürecin büyük ölçüde tamamlandığı düşünülür.

Lohusalık dikkatle geçirilmesi gereken kritik bir dönemdir. Bu dönemde yeni anneye destek olmak, onun da ihtiyaçlarını anlayıp karşılamak çok önemlidir.

Lohusalık sonrasında mutlaka jinekolojik muayene yapılmalıdır. Doktorunuz tarafından her şeyin yolunda olup olmadığının değerlendirilmesi çok önemlidir.

Lohusalıkta dikkat edilmesi gerekenler şöyle sıralanabilir:

  • Eğer normal doğum sırasında epizyotomi (doğum kesisi) uygulanmışsa, dikiş bölgesinin bakımı ve temizliğine özen göstermelisiniz. Ilık su banyoları hem temizlik hem de ağrı rahatlaması için önerilebilir.
  • Sezaryen doğum sonrasında ise karın bölgesindeki dikişlere dikkat etmeli, asla ağır kaldırmamalısınız.
  • Yeni anneler bebekleri her istediğinde emzirmelisiniz. Önceleri çok az olan süt miktarı emzirdikçe artacaktır.
  • Sağlıklı beslenme ve uyku anne sütünü arttıran en önemli etkenlerdir. Yeni anneler mümkün olduğunca dinlenmeli ve uyumalısınız.
  • Doğumdan sonra kadın doğum doktorunuzun belirlediği tarihte ilk kontrolünüze gitmelisiniz. Bu kontrolde varsa dikişlerin durumu , rahim ile ilgili sorun olup olmadığı, göğüsler ve emzirme sorunları olup olmadığı değerlendirilir.
  • Doğumdan sonra kanama olması doğaldır. “Löşi” denilen bu kanama yaklaşık 1 ay boyunca devam eder. Tampon yerine sadece ped kullanmalısınız.
  • Kendinizde aşırı mutsuzluk, karamsarlık, değersiz hissetme gibi duygular hissediyorsanız hemen doktorunuza başvurmalısınız.
  • Doktorunuz tersini söylemediği sürece doğumdan 4-6 hafta sonra cinsel ilişkiye başlayabilirsiniz.
  • Emzirme döneminde hamile kalınmayacağına dair inanış tamamen asılsızdır. Süt korumaz! Kadın doğum doktorunuzla size uygun koruma yöntemleri hakkında konuşun.
  • Lohusalık döneminin bitiminde de (yaklaşık 40 gün sonra) tekrar kadın doğum doktorunuza kontrole gitmeyi unutmayın.

Lohusalıkta görülen rahatsızlıklar

  1. Lohusalık depresyonu

Birçok kadında anne olduktan sonra ruh halinde değişiklikler meydana gelebilir. Bu oldukça doğaldır. Aylarca anne olmanın heyecanı ile sabırsızca bekledikten sonra, mink bebeğinizin doğumu ile ruh halinizde bazı değişiklikler olması gayet normaldir. Bebeğinize yeterince iyi bakamama endişesi, hüzün ve kaygı hemen hemen her yeni annenin hissettiği bir duygudur ve tamamen doğaldır.

Bu duygular yaklaşık bir hafta on gün içinde  kendiliğinden geçer. Ancak üzüntü, kaygı, sinirlilik hali giderek artıyorsa bebeğinizi yeterince sevmiyor, ona iyi bakamadığınızı düşünüyorsanız, ağlama krizlerine yakalanıyorsanız dikkat lohusa depresyonuna girmiş olabilirsiniz.

Lohusa depresyonu tedavi edilmezse anne sütünün kesilmesinden annenin intiharına kadar ciddi sonuçlara neden olan oldukça önemli bir rahatsızlıktır.

Lohusalık depresyonunun belirtileri nelerdir?

Doğumdan hemen sonra, özellikle ilk   haftada ortaya çıkabilen lohusalık depresyonunda kadınlar aşağıdakileri yaşayabilirler :

  • Üzüntü
  • Boşluk duygusu
  • Kaygı
  • Aşırı sinirli olma durumu
  • Ağlama krizleri
  • Bebeğe bakamama düşüncesi
  • Ölüm ve intihar düşüncesi
  • Kendini değersiz hissetme
  • Umutsuzluk
  • Aşırı hareketlilik, yerinde duramama
  • Bulantı, sıkıntı
  • Bebeği yeterince sevmeme
  • Bebeğe zarar verme korkusu
  • Panik atak
  • Duyarsızlık
  • Aşırı yorgunluk
  • Suçluluk duygusu
  • İştahsızlık, kilo kaybı

Lohusa depresyonunun görülme riski kimlerde daha fazladır?

Lohusa depresyonu her kadında gözlenebilmekle birlikte bazı kadınların daha fazla risk altında olduğu söylenebilir;

  • Geçmişte ruhsal sıkıntı yaşayanlar
  • Evliliklerinde sorunları olanlar
  • Ailesinde ruhsal hastalık öyküsü olanlar
  • Sıkıntılı bir gebelik geçirenler
  • Erken yaşta gebelik yaşayanlar
  • İstenmeyen gebelik
  • Annelik için hazırlıksız olanlar
  • Doğum korkusu yaşayanlar
  • Yeterince sosyal destek alamayanlar

Lohusalık depresyonu nelere yol açabilir?

Lohusalık depresyonunun neden olduğu moral bozukluğu ve kaygı durumları anne sütünün azalmasına/ kesilmesine neden olabilmektedir.

Bu durum “bebeğe bakamıyorum/ ona yeterli gelemiyorum” düşüncesini iyice arttırmakta annenin kısır döngüye girmesini ve suçluluk duymasına neden olabilmektedir.

Bazı vakalardan bebeklerini sevmeme, ona bakmayı istememe/reddetme durumları ortaya çıkabilmektedir.

İleri boyutlarda ise annenin intiharına kadar varabilen üzücü durumlar yaşanabilmektedir. Bu nedenle mutlaka erken dönemde uzman doktorların yardımına başvurulmalıdır.

Lohusalık depresyonunun tedavisi

Doğum hüznü denilen hafif derecedeki üzüntü ve kaygı durumu var ise; mümkün olduğunca dinlenmek, bebek uyuduğunda annenin de uyuması, baba başta olmak üzere annene ve babaanne gibi aile bireylerinden ya da arkadaşlardan destek almak, kısa da olsa her gün yürüyüş yapıp hava almak bu durumun geçmesi için yeterli olacaktır.

Ancak söz konusu olan durum daha ağır ise mutlaka bir uzman doktor tarafından değerlendirilmelidir. Terapi, antidepresan ilaç kullanımı gerekli olabilmektedir.

  1. Mastit

Mastit süt kanallarının tıkanması nedeniyle ortaya çıkan enfeksiyondur ve emzirme döneminde annelerin sık karşılaştığı sorunların başında gelir.

Süt kanalları dolduğunda boşaltılmazsa süt kanalı tıkanıklığı meydana gelir. Bunun için sıcak kompres, masaj ve pompa ile süt sağmak yararlı olacaktır. Eğer süt kanal tıkanıklığı tedavi edilmezse bu bölgeye bakteriler yerleşir ve enfeksiyona neden olur. Bu durumda mastit denilen rahatsızlık ortaya çıkar.

Mastit belirtileri nelerdir?

Mastit belirtileri şöyledir:

  • Memede sertlik ve ağrı
  • Memede yanma, sıcaklık hissi
  • Memede kızarıklık
  • Halsizlik
  • Ateş
  • Emzirme sonrası memede sertlik hissi

Eğer belirtiler şiddetlenirse iyileşmek için doktorunuzun önereceği ilaç tedavisine başlamanız gerekebilir:

  • 38,5°C’nin üzerinde ateş varsa
  • Sütünüzde kan gözlerseniz
  • Memenizin üzerinde kırmızı çizgiler oluşursa
  • 24 saat içinde şikayetlerde bir iyileşme olmazsa

Mastitin nedenleri nelerdir?

  • Emzirdikten sonra memelerin tam olarak boşaltılmaması
  • Fazla dar kıyafetler, sutyenler giymek
  • Düzensiz emzirme
  • Memedeki yara /çatlaklar nedeni ile emzirememe
  • Bebeğin emmemesi

Mastitten korunmak için neler yapılabilir?

  • Mastitin en önemli nedeni memelerdeki sütün tam olarak boşaltılamamasıdır. Bunun için bebeğinizi düzenli olarak emzirmesiniz. Eğer bebeğiniz memenin tam olarak boşalmasını sağlayamıyorsa, her emzirmeden sonra pompa kullanarak memenizin tamamen boşalmasını sağlayabilirsiniz.
  • Süt kanalındaki tıkanıklığın giderilmesinde sıcak kompres oldukça yarar sağlamaktadır. Bunun için sıcak (teninizi yakmayacak seviyede) suda ıslattığınız havluyu memenizde koyabilir, sıcak duş alabilir ya da sıcak su torbası kullanabilirsiniz.
  • Masaj yarar sağlayan bir diğer uygulamadır. Her emzirmeden önce ve sonra koltuk altınızdan meme ucuna doğru masaj yapabilirsiniz
  • Dar sutyenler ve dar kıyafetlerden kaçınmalısınız.

Unutumayın! Mastit olmanız bebeğinizi emzirmenize engel değildir. Enfeksiyon sütünüze geçmez, bu nedenle bebeğinize bir zararı yoktur.

Emzirmeye önce mastitten etkilenen sorunlu memenizden başlamalısınız. Sütünüzün tadı biraz tuzlu olabilir bu nedenle bebeğinizi memeyi almak için teşvik etmeniz gerekebilir. Bebeğiniz emdikten sonra memenizi pompa yardımı ile sağarak tam olarak boşalmanız faydalı olacaktır.

Son Yazılarım
  • yumurtlama dönemi
    Yumurtlama Döneminde Kahverenkli Akıntı Neden Olur?
    20 Mayıs 2018
  • aşılama
    AŞILAMADAN NE KADAR ZAMAN SONRA HAMİLELİK ÖĞRENİLİR?
    16 Mayıs 2018
  • tüplerink kapanması
    Tüpler Neden Kapanır? Ameliyatla Açılabilir mi?
    11 Mayıs 2018
  • rahim dinlendirme
    Tüp Bebek Tedavisi – Rahim Dinlendirme Sonrası Embriyo Transferi
    8 Mayıs 2018
  • aşılama
    AŞILAMA TEDAVİSİ (IUI) NEDİR?
    29 Nisan 2018
  • vajinal enfeksiyon
    Vajinal kaşıntılar: Belirtileri, nedenleri, ve tedavisi
    6 Mart 2018
  • doğum ne zaman başlar
    Doğum ne zaman başlar?
    1 Mart 2018
  • hamilelik
    Hamilelikte Allerjik Sorunlar Nelerdir?
    25 Şubat 2018
Instagram @draytunaktan
Something is wrong.
Instagram token error.
Yasal Uyarı
Bu sitede yer alan bilgiler tedavi amaçlı değildir.
@draytunaktan
Something is wrong.
Instagram token error.
Op. Dr. Aytun Aktan - Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
  • Op. Dr. Aytun Aktan
  • Blog
  • Gazete Haberleri
  • Videolar
  • İletişim
  • Prensler & Prensesler
HIZLI MENÜ